Ekonomi Bakanlığından:
İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO: 2015/8)
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Bilgi ve İşlemler
Kapsam ve yasal dayanak
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ; 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelikten (Yönetmelik) oluşan ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkında mevzuat (mevzuat) hükümleri çerçevesinde yürütülen nihai gözden geçirme soruşturması (NGGS) sonucunda alınan karara esas teşkil eden bilgi ve bulguları içermektedir.
Mevcut önlem ve soruşturma
MADDE 2 – (1) 12/1/2009 tarihli ve 27108 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (2009/1) ile Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC), Endonezya ve Hindistan menşeli “sentetik ve suni devamsız liflerden iplikler” (kesik elyaf ipliği) ithalatında muhtelif oranlarda dampinge karşı önlem yürürlüğe konulmuştur.
(2) Uygulanmakta olan bahse konu önlemlerin yürürlükten kalkma süresinin bitiminden önce, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 35 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce 29/6/2013 tarihli ve 28692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2013/11) ile mevcut önlemin yürürlükten kalkacağı ve ilgili ürünün yerli üreticilerinin mevzuatta öngörülen sürelerde yeterli delillerle desteklenmiş bir başvuru ile nihai gözden geçirme soruşturması (NGGS) açılması talebinde bulunabilecekleri duyurulmuştur.
(3) Yerli üretim dalı (YÜD) tarafından ÇHC, Endonezya ve Hindistan menşeli ürünler için uygulanmakta olan dampinge karşı önlemin sona ermesinin damping ve zararın devamına veya yeniden tekrarına yol açacağı iddiası ile yapılan başvuru üzerine 10/1/2014 tarihli ve 28878 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2014/1) ile başlatılan NGGS T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülerek tamamlanmıştır.
(4) Acarsoy Tekstil Tic. ve San. A.Ş., Ak İplik Akrilik İplik San. ve Tic. A.Ş., Bakırlar İplik San. ve Tic. Ltd. Şti.,Balsuyu Mensucat San. ve Tic. A.Ş., Can Tekstil Entegre Tesisleri ve Tarım Ürünleri San. Tic. A.Ş., ÇMS Çavuş MetalTeks. Loj. ve Taş. San. Tic. A.Ş., Diktaş Dikiş İplik San. ve Tic. A.Ş., Gapsan Tekstil San. ve Tic. A.Ş., İskur Tekstil Enerji Tic. ve San. A.Ş., Karsu Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Kıvanç Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Kipaş Mensucat İşletmeleri A.Ş., Murat Yapı Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Piramit Sentetik İplik San. ve Tic. A.Ş., Tapeten Mensucat San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan başvuru, diğer yerli üreticiler Adana Mensucat San. Tic. A.Ş., Akarca Mensucat San. ve Tic. A.Ş.,Anateks Anadolu Tekstil Fabrikaları A.Ş., Birko Birleşik Koyunlular Mensucat Tic. ve San. A.Ş., Biteks İplik San. ve Tic. A.Ş., Bossa Tic. ve San. İşletmeleri T.A.Ş., Cem İplik San. ve Tic. A.Ş., Erkent Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Esra Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Göl İplik Şeremet Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Gülle Entegre Tekstil İşletmeleri Eml. Dan. San. ve Tic. A.Ş.,Indorama İplik San. ve Tic. A.Ş., İmka İplik Tekstil İşletmeleri San. ve Dış Tic. A.Ş., Kaanb Tekstil Tic. Ltd. Şti., Karacasu Tekstil Tic. ve San. A.Ş., Matesa Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Mem Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Özdilek Ev Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Saçlı Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş., Teknik İplik Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti., Teymur Tekstil San. ve Tic. A.Ş., TüsaMensucat San. ve Tic. A.Ş., Uğur İplik Tekstil San. Tic. ve Paz. Ltd. Şti., Zümrüt Tekstil San. A.Ş. tarafından desteklenmiştir.
(5) Tebliğde yer alan analiz ve değerlendirmeler için başvuru sahibi şikâyetçi firmaların verileri esas alınmıştır. Bu bağlamda, tebliğin geri kalan kısmında başvuru sahibi şikâyetçi firmalar YÜD olarak nitelendirilmiştir.
(6) Diğer taraftan, kesik elyaf ipliğinin Mısır, Malezya, Pakistan, Vietnam ve Tayland menşeli olanları için 18/10/2012 tarihli ve 28445 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/21) ile başlatılan damping soruşturması, 8/4/2014 tarihli ve 28966 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2014/2) ile sonuçlandırılmıştır. Netice olarak Malezya, Pakistan, Vietnam ve Tayland menşeli olan söz konusu ürün için dampinge karşı önlem getirilmiştir.
Yerli üretim dalı ve başvurunun temsil niteliği
MADDE 3 – (1) Başvurunun, Yönetmeliğin 20 nci maddesi çerçevesinde YÜD’ü temsil niteliğini haiz olduğu tespit edilmiştir.
(2) İlgili taraflarca, şikâyetçi, destekçi ve bilinen diğer yerli üreticiler dışında da yerli üreticilerin olduğu ifade edilmiştir. Ancak, soruşturma süresince bu iddiayı destekler bir tespit yapılamamıştır.
İlgili tarafların bilgilendirilmesi, bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi
MADDE 4 – (1) Soruşturma açılmasını müteakip, söz konusu ürünün tespit edilen ithalatçılarına, ÇHC, Endonezya ve Hindistan’da yerleşik bilinen üretici/ihracatçılara ve anılan ülkelerde yerleşik diğer üretici/ihracatçılara iletilebilmesini sağlamak amacıyla mezkûr ülkelerin Ankara Büyükelçiliklerine soru formları gönderilmiştir.
(2) Taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dahil 37 gün süre tanınmış olup, tarafların süre uzatımı yönündeki makul talepleri karşılanmıştır.
(3) YÜD soruşturma süresince Bakanlığımız ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin etmiştir.
(4) Ayrıca, ilgili taraflardan alınan bilgi ve belgelerin gizli olmayan özetleri talep eden ilgili tarafların bilgisine sunulmak üzere hazır tutulmuştur.
(5) Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş, mezkur görüşlerden mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek olanlara bu Tebliğin ilgili bölümlerinde değinilmiştir.
(6) Ayrıca, soruşturma döneminde ithalat gerçekleştirdiği tespit edilen ve kendilerine soru formu gönderilen ithalatçı firmaların 16’sından cevap alınmıştır.
(7) Endonezya ve Hindistan’da yerleşik Banswara Syntex Ltd., Chambal Fertilisers and Chemicals Ltd. (BirlaTextile Mills), Damodar Industries Ltd., Gimatex Industries Pvt. Ltd., PT Lotus Indah Textile Industries, PT Apac IntiCorpora, PT Indo-Rama Synthetics TBK (INDORAMA), PT Kamaltex, Pasupati Spinning & Weaving Mills Ltd., Pee VeeTextiles Ltd., PT Bitratex Industries, PT Dasar Rukun, PT Elegant Textile Industry, PT Excellence Qualities Yarn, PTGokak Indonesia, PT Kewalram Indonesia, PT Panasia Indo Resources TBK, PT Sari Warna Asli Textile Industry, PTAdikencana Mahkotabuana, PT Dhanar Mas Concern, PT Embee Plumbon Textiles, PT Himalaya Tunas Texindo, PT IndoEverest Texindo, PT Indo Liberty Textiles, PT Primayudha Mandirijaya, PT Sinar Pantja Djaja, Pt Sri Rejeki Isman TBK, PT Sulindamills (PT Sulindafin Permai Spinning Mills), PT Sunrise Bumi Textiles, Reliance Chemotex Industries Ltd., RSWM Ltd., Sangam (India) Ltd., Spentex Industries Ltd., Sutlej Textiles and Industries Ltd., The Rai Saheb RekhchandMohota Spg.& Wvg. Mills Ltd., Visaka Industries Ltd. firmaları üretici-ihracatçı soru formuna cevap vermişlerdir. ÇHC’deyerleşik firmalardan soru formuna cevap veren olmamıştır.
(8) İlgili taraflarca, başvurunun gizli olmayan özetinin yeterli bilgileri içermediği, bazı bölümlerin “gizli” ibaresi ile boş bırakıldığı ifade edilmiştir. Tüm ilgili taraflar ticari sır niteliğinde olup kendilerince gizli olduğu değerlendirilen bilgileri üçüncü taraflara açıklamak durumunda bulunmamaktadır. Bazı bilgilerin gizli tutulması, başvurunun yeterli bilgiyi içermediği anlamına gelmemektedir. Yönetmeliğin 22 nci maddesi çerçevesinde gizli olmayan özet esas bilginin makul ölçüde anlaşılmasına olanak sağlayacak ayrıntıda olup, bu koşulun sağlandığı anlaşılmaktadır.
(9) Soruşturmaya ilişkin bilgi ve bulguların tamamlanması akabinde, soruşturma sonucunda alınacak karara esas teşkil edecek bilgi, bulgu, tespit ve değerlendirmeleri içeren nihai bildirim; 23/9/2014 tarihinde soruşturma konusu ülkelerin Ankara Büyükelçiliği ile soruşturma sırasında görüş bildiren taraflara iletilmiştir.
Gözden geçirme dönemi
MADDE 5 – (1) Önlemin yürürlükten kalkması durumunda, dampingin ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığının değerlendirilmesine esas teşkil etmek üzere 1/1/2011-31/12/2013 arasındaki dönemi gözden geçirme dönemi olarak belirlenmiştir.
İKİNCİ BÖLÜM
Önlem Konusu Ürün ve Benzer Ürün
Önlem konusu ürün ve benzer ürün
MADDE 6 – (1) Önlem konusu ürün, 55.08, 55.09, 55.10, 55.11 (5509.52, 5509.61, 5509.91 ve 5510.20 gümrük tarife alt pozisyonları hariç) gümrük tarife pozisyonlarında sınıflandırılan “sentetik ve suni devamsız liflerden iplikler” (kesik elyaf ipliği) dir.
(2) Önlem konusu ürün, %100 sentetik veya suni devamsız elyafın veya bunların birbirleriyle veya doğal elyaflarla muhtelif oranlarda karışımlarının eğrilmesiyle elde edilen ve ağırlığını sentetik veya suni elyafın oluşturduğu ipliklerdir. Ürün, kesim uzunluğu, numara, parlaklık, erime ısısı ve kalite gibi faktörlere bağlı olarak çeşitlilik göstermektedir.
(3) Söz konusu ürün, genel olarak kumaş, halı, döşeme/kaplama ve hazır giyim imalatlarında kullanılmaktadır.
(4) YÜD tarafından üretilen kesik elyaf ipliği ile soruşturma konusu ülkeler menşeli ipliklerin benzer ürün olduğu tespiti mevcut önlemin yürürlüğe girmesini sağlayan soruşturmada (esas soruşturmada) yapılmıştır. Bu soruşturmada ise gerek YÜD tarafından üretilen gerekse soruşturma konusu ülkelerden Türkiye’ye ihraç edilen kesik elyaf ipliğinin işlevsel özellikleri, fiziksel özellikleri, kullanım alanları, dağıtım kanalları, kullanıcıların algılaması ve birbirini ikame edebilmeleri açısından iki ürünün benzer ürün olma durumunu ortadan kaldıracak bir değişiklik olduğuna dair herhangi bir görüş alınmamıştır.
(5) Soruşturma sürecinde, ithalatçıları tarafından soruşturma konusu ürünün 12/4 80/20 polyester /pamuk iplik, 14/3 80/20 polyester /pamuk iplik, 14/5 80/20 polyester /pamuk iplik, 16/4 100 viskoz iplik, 50/1 ve 60/1 micro kesik iplik gibi tiplerinin YÜD tarafından üretilmediği ifade edilmiştir. YÜD’ün mevzuat uyarınca soruşturma konusu ürünün tüm tiplerini üretmek gibi bir zorunluluğu bulunmamakla birlikte, ithalatçı iddialarının aksine Türkiye’de üretimi yapılmadığı belirtilen belirli tip ipliklerin YÜD tarafından üretildiği veya üretim kabiliyetini haiz olunduğu yerinde inceleme esnasında görülmüştür. YÜD tarafından, söz konusu iplik tiplerinde müşteri talebini karşılayacak kapasitenin mevcut bulunduğu ve siparişlerin talep edilen teslim süresinde ve özelliklere uygun olarak tesliminin yapıldığı belirtilmiştir.
(6) Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) tarafından bambu karışımı ipliklerin doğal olduğundan bahisle soruşturma kapsamı dışında olması gerektiği iddia edilmiştir. Ancak bahse konu ipliklerin hammaddesi doğal selülozik maddeler olmakla birlikte bu iplikler üretim süreci itibarıyla gümrük tarife cetvelinde suni lifler olarak sınıflandırıldığından soruşturma kapsamında yer almaktadır. Bu ürünlerin gümrük tarife sınıflandırması Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yapılmaktadır.
(7) Yapılan yazışmalar neticesinde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı “bambu” ipliklerin ve bu iplikler ile doğal olan başka tür ipliklerin (pamuk vb.) karışımlarının mutlaka doğal iplik olarak sınıflandırılamayacağı ve hammaddesi doğal olmakla beraber kimyasal yöntemlerle (rejenerasyon yoluyla) elde edilen suni ipliklerin hammadde kaynağının sonradan tespitinin mümkün olmaması sebebiyle bambu ve karışımı iplik için tarife açılımı yapılmasının teknik nedenlerle imkân dâhilinde bulunmadığını belirtmiştir.
(8) Soruşturma konusu ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup, uygulamaya esas olan GTP ve karşılığı eşya tanımıdır. Bununla beraber, soruşturma konusu eşyanın Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer alan tarife pozisyonlarında ve/veya tanımlarında yapılacak değişiklikler bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına halel getirmez.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Dampingin Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali
Genel açıklamalar
MADDE 7 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingindevam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı incelenmiştir.
(2) Soruşturma sırasında yeni damping marjı hesaplanmamış, esas soruşturmada hesaplanmış olan damping marjları gösterge olarak dikkate alınmıştır.
Esas soruşturmada tespit edilen damping marjlarının büyüklüğü
MADDE 8 – (1) Soruşturma konusu üründe uygulanan mevcut dampinge karşı önlemin hukuki ve idari altyapısını teşkil eden esas damping soruşturması esnasında tespit edilen damping marjları bahse konu ülkedeki yerleşik üretici/ihracatçıların önlemin kalkması halinde muhtemel davranışlarını yansıtması bakımından önemli bir gösterge niteliği taşımaktadır.
(2) Buna göre, 2009 yılında sona eren esas soruşturmada kesik elyaf ipliği için, ÇHC menşeli olanlarına yönelik olarak 0,49 ABD Doları/Kg ile 0,80 ABD Doları/Kg arasında değişen oranlarda; Endonezya menşeli olanlarına yönelik olarak 0 ABD Doları/Kg ile 0,40 ABD Doları/Kg arasında değişen oranlarda ve Hindistan menşeli olanlarına yönelik olarak ise 0,29 ABD Doları/Kg ile 0,39 ABD Doları/Kg arasında değişen oranlarda damping marjları belirlenmiştir.
(3) İlgili taraflarca, mevcut NGGS kapsamında damping marjı oranlarının yeniden hesaplanması talep edilmiştir. Ancak NGGS soruşturmalarında damping marjının yeniden hesaplanması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali
Genel açıklamalar
MADDE 9 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde önlemin yürürlükte olduğu dönemde, YÜD’ün zarar durumu ve önlemin yürürlükten kalkması halinde zarara etki edebilecek muhtemel gelişmeler incelenmiştir. Bu çerçevede, ithalatın miktarı ve muhtemel gelişimi, fiyatlarının gelişimi ve muhtemel fiyat baskısı ve potansiyeli ile YÜD’ün ekonomik göstergeleri incelenmiştir. İthalat verileri incelenirken, önlemin etkisini ve önlem sonrası duruma ilişkin eğilimleri görebilmek amacıyla 2011-2013 dönemi dikkate alınmıştır.
Genel ithalat
MADDE 10 – (1) Önlem konusu ürünün Türkiye’ye genel ithalatı ve şikâyet konusu ülkelerden yapılan ithalatın analizinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri kullanılmıştır.
(2) Maddenin genel ithalatındaki eğilime bakmak için önleme tabi ürünün, 2011-2013 döneminde tüm ülkelerden gerçekleştirilen genel ithalat verileri incelenmiştir. Bu çerçevede, 2011 ve 2012 yıllarında söz konusu madde ithalatının sırasıyla 180.581 ton ve 182.215 ton seviyesinde, 2013 yılında ise 192.897 ton seviyesinde gerçekleştiği görülmektedir.
(3) Ürünün ithalatına değer olarak bakıldığında ise 2011 yılında 737.019.297 ABD Doları seviyelerinde olan genel ithalatın, 2012 yılında 638.539.129 ABD Doları seviyesine gerilediği, 2013 yılında ise 649.970.979 ABD Doları seviyesine yükseldiği gözlenmiştir.
(4) Maddenin genel ithalatının ortalama birim fiyatlarının 2011-2013 döneminde yıllar itibarıyla sırasıyla 4,08 ABD Doları/Kg, 3,50 ABD Doları/Kg ve 3,37 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği görülmektedir.
Önleme konu ülkelerden ithalat
MADDE 11 – (1) Maddenin önleme konu ülkelerden ithalatına ilişkin değerlendirmeler, önleme konu ülkelerin tümü için bütünsel ve ülkeler bazında ayrı ayrı olacak şekilde yapılmıştır.
a) Genel olarak önleme konu ülkeler
1) 2011-2013 döneminde önleme konu ülkelerden yapılan önlem konusu ürün ithalatı miktar bazında 2011 yılında 70.125 ton, 2012 yılında 62.118 ton iken, 2013 yılında 83.845 ton olmuştur.
2) Bahse konu ülkelerden yapılan ithalatın birim fiyatı 2011 yılında 4,11 ABD Doları/Kg, 2012 yılında 3,47 ABD Doları/Kg, 2013 yılında ise 3,24 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir. Önleme konu ülkelerden yapılan ithalatın birim fiyatlarının 2011 yılı haricinde genel ithalatın birim fiyatlarının altında olduğu görülmektedir.
3) Bahse konu ülkeler kaynaklı ithalatın toplam ithalat içindeki payı ise 2011 yılında %39, 2012 yılında %34, 2013 yılında %43 olarak gerçekleşmiştir.
b) ÇHC
1) 2011-2013 döneminde ÇHC’den yapılan önlem konusu ürün ithalatı miktar bazında 2011 yılında 6.789 ton, 2012 yılında 5.891 ton, 2013 yılında 8.974 ton olmuştur.
2) ÇHC’den yapılan ithalatın birim fiyatı, 2011 yılında 4,59 ABD Doları/Kg, 2012 yılında 4,10 ABD Doları/Kg, 2013 yılında 3,48 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir.
3) ÇHC kaynaklı ithalatın toplam ithalat içindeki payı 2011-2013 döneminde yıllar itibarıyla sırasıyla %4, %3 ve %5 olarak gerçekleşmiştir.
c) Endonezya
1) 2011-2013 döneminde Endonezya’dan yapılan önlem konusu ürün ithalatı miktar bazında 2011 yılında 20.485 ton, 2012 yılında 22.216 ton iken, 2013 yılında 40.317 ton olarak gerçekleşmiştir.
2) Endonezya’dan yapılan ithalatın birim fiyatı, 2011 yılında 3,93 ABD Doları/Kg, 2012 yılında 3,26 ABD Doları/Kg, 2013 yılında 3,06 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir.
3) Endonezya kaynaklı ithalatın toplam ithalat içindeki payı 2011-2013 döneminde yıllar itibarıyla sırasıyla %12, %12 ve %21 olarak gerçekleşmiştir.
4) İlgili taraflarca, yapılan analizlerde Endonezya menşeli ithalatın diğer ülke ithalatlarıyla beraber değerlendirilmemesi gerektiği ifade edilmiştir. Ancak mevcut soruşturma kapsamında kümülasyon yapılmamış olup, ülkeler ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutulmuştur.
ç) Hindistan
1) 2011-2013 döneminde Hindistan’dan yapılan önlem konusu ürün ithalatı miktar bazında 2011 yılında 42.489 ton, 2012 yılında 34.010 ton, 2013 yılında 34.554 ton olmuştur.
2) Hindistan’dan yapılan ithalatın birim fiyatı, 2011 yılında 4,13 ABD Doları/Kg, 2012 yılında 3,49 ABD Doları/Kg ve 2013 yılında 3,38 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir.
3) Hindistan kaynaklı ithalatın toplam ithalat içindeki payı 2011-2013 döneminde yıllar itibarıyla sırasıyla %24, %19 ve %18 olarak gerçekleşmiştir.
4) İlgili taraflarca, Hindistan menşeli ithalatın azaldığı, bu nedenle yerli üretime zarar vermesinin mümkün olmadığı ifade edilmiştir. YÜD’ün fiyatlarını önleme rağmen belirli oranlarda kıran ve baskı altında tutan ve önemli kapasite ve ihracat potansiyeline sahip Hindistan menşeli ithalatın önlemin kalkması halinde yeniden artması muhtemeldir.
Yurt içi tüketim ve pazar payları
MADDE 12 – (1) İnceleme konusu ithalatın nispi olarak değişimini görebilmek için, söz konusu ithalatın toplam Türkiye benzer mal tüketimi içindeki payı incelenmiştir. Bu bağlamda Türkiye’de toplam benzer mal tüketimi hesaplamasında YÜD ve diğer yerli üreticilerin yurtiçi satış miktarı ile genel ithalat miktarı kg bazında toplanarak ilgili yıla ilişkin benzer mal tüketim değerleri elde edilmiştir. 2011 baz yıl olarak alınmış, 2011 yılı=100 olacak şekilde endekslenmiştir.
(2) Buna göre, önlem konusu üründeki Türkiye toplam benzer mal tüketimi endeks değerinin, 2011 yılı için 100 olarak alındığında, 2012 yılında 89’a gerilediği ve 2013 yılında ise 93 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
(3) ÇHC’nin pazar payının endeks değeri 2011’de 100, 2012’de 97, 2013’te ise 142 olarak gerçekleşmiştir.
(4) Endonezya’nın pazar payının endeks değeri 2011’de 100, 2012’de 119, 2013’te ise 207 olarak gerçekleşmiştir.
(5) Hindistan’ın pazar payının endeks değeri 2011’de 100, 2012’de 89, 2013’te ise 87 olarak gerçekleşmiştir.
(6) İnceleme dönemi süresince önleme konu üç ülkenin toplam pazar payı 2012 yılında bir önceki yıla göre durağan bir seyir izlemiş iken, 2013 yılında önemli ölçüde artış gerçekleştirmiştir. Önlem konusu ithalat endeks değerlerinin ise sırasıyla 100, 99 ve 128 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
(7) YÜD pazar payı endeks değeri incelendiğinde ise 2011’de 100 olan pazar payı endeks değerinin 2012’de 133’e, 2013’te ise 135’e yükseldiği tespit edilmiştir.
(8) YÜD ve diğer yerli üreticilerin toplam pazar payının endeks değeri incelendiğinde ise 2011 yılında 100 olan endeksin, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 87 ve 85 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
(9) Önleme konu ülkeler haricindeki diğer ülkelerin pazar payı endeks değeri 2011’de 100 iken, 2012’de 122 seviyesine ulaşmış, 2013’te ise 106 seviyesine gerilemiştir.
Fiyat kırılması ve baskısı
MADDE 13 – (1) Önlemin kalkması halinde ÇHC, Endonezya ve Hindistan menşeli ithalatın YÜD’ün fiyatları üzerindeki etkisini analiz etmek için, bahse konu ülkeler menşeli ithalatın Türkiye’ye giriş fiyatlarıyla YÜD’ün gerçekleşmiş iç piyasa satış fiyatlarını karşılaştıran fiyat kırılması hesabı yapılmıştır.
(2) Önlem konusu ülkeler menşeli ithalatın Türkiye’ye giriş fiyatları TÜİK istatistiklerinden elde edilen ortalama CIF fiyatlar üzerine ÇHC, Endonezya ve Hindistan için sırasıyla %4,33, %3,46 ve %4,33 gümrük vergisi ve %2 oranında diğer gümrük masrafları eklenerek bulunmuştur. Dampinge karşı önlemin söz konusu olmadığı bir ortamda fiyatların hangi düzeyde olacağına ilişkin değerlendirmeyi mümkün kılmak amacıyla anılan fiyatlara dampinge karşı önlem eklenmemiştir. Bu şekilde elde edilen fiyat YÜD’ün ağırlıklı ortalama yurtiçi satış fiyatları ile mukayese edilerek inceleme konusu ülkenin ihraç fiyatının YÜD ağırlıklı iç satış fiyatlarını hangi oranda kırdığı tespit edilmiştir.
(3) Yapılan hesaplamalara göre, ÇHC menşeli ithalat 2011, 2012 ve 2013 yıllarında YÜD’ün fiyatlarını sırasıyla %-10, %-14 ve %4 oranında kırmıştır.
(4) Endonezya menşeli ithalat 2011, 2012 ve 2013 yıllarında YÜD’ün fiyatlarını sırasıyla %7, %11 ve %20 oranında kırmıştır.
(5) Hindistan menşeli ithalat 2011, 2012 ve 2013 yıllarında YÜD’ün fiyatlarını sırasıyla %1, %2 ve %7 oranında kırmıştır.
(6) ÇHC, Endonezya ve Hindistan menşeli ithalatın Türkiye’ye giriş fiyatlarıyla YÜD’ün olması gereken fiyatlarını karşılaştıran fiyat baskısı hesabı yapılmıştır. YÜD’ün olması gereken fiyatı, önlem konusu ürünün birim ticari maliyetine YÜD tarafından makul olduğu belirtilen %10 oranında bir kar marjı eklenmesi ile bulunmuştur.
(7) Fiyat baskısı hesabına göre ise, ÇHC menşeli ithalat 2011, 2012 ve 2013 yıllarında YÜD’ün fiyatlarını sırasıyla %4, %-0,9 ve %1 oranında baskı altında tutmuştur.
(8) Endonezya menşeli ithalat 2011, 2012 ve 2013 yıllarında YÜD’ün fiyatlarını sırasıyla %23, %27 ve %17 oranında baskı altında tutmuştur.
(9) Hindistan menşeli ithalat 2011, 2012 ve 2013 yıllarında YÜD’ün fiyatlarını sırasıyla %16, %18 ve %4 oranında baskı altında tutmuştur.
Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri
MADDE 14 – (1) Önlem konusu ülkeler menşeli ithalatın YÜD üzerindeki etkisinin belirlenmesi bakımından ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesinde YÜD’ün konsolide edilmiş verileri kullanılmıştır. Söz konusu inceleme 2011-2013 dönemi için yapılmıştır. Eğilimin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla Türk Lirası bazındaki veriler içinTÜİK’in yayımladığı yıllık ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılarak enflasyondan arındırılmış reel değerler 2011 yılı değeri 100 olacak şekilde endekslenmiştir.
a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım oranı
1) YÜD’ün önlem konusu üründe 2011 yılında 100 olan üretim miktar endeks değeri, 2012 yılında 125’e ulaşmış, 2013 yılında ise 113’e gerilemiştir.
2) YÜD’ün önlem konusu ürün için üretim kapasitesi endeks olarak 2011 yılında 100 iken, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 110 ve 96 olarak gerçekleşmiştir. Bu itibarla, kapasite kullanım oranının 2011 yılında %56 iken, 2012 yılında %63’e 2013 yılında %65’e yükseldiği tespit edilmiştir.
b) Yurtiçi satışlar ve ihracat
1) YÜD’ün önlem konusu üründe yurtiçi satış miktar endeksi değeri 2011 yılında 100 olarak alındığında, söz konusu endeksin 2012’de 119’a ulaştığı, 2013’te ise 126’ya yükseldiği görülmektedir. Aynı dönem için yurtiçi satış hâsılatı reel olarak incelendiğinde, 2011 yılında 100 olan endeks değerinin, 2012’de 102 olarak gerçekleştiği, 2013 yılında ise 111’e yükseldiği görülmektedir. Yurtiçi satışların birim fiyatlarının reel endeks değerlerine bakıldığında, 2011 yılında 100 olarak kabul edilen endeksin 2012 yılında 86 olarak gerçekleştiği, 2013 yılında ise baz yıla göre 88’e gerilediği tespit edilmiştir.
2) İhracat miktar endeksi değerinin 2011 yılında 100 olduğu kabul edilirse, 2012 yılında 173’e yükseldiği, 2013 yılında ise 48’e gerilediği görülmektedir. İhracat birim fiyatlarının endeks değeri ise 2011 yılında 100 iken, 2012 yılında 81, 2013 yılında ise 83 olarak gerçekleşmiştir.
c) Pazar payı
1) YÜD’ün pazar payı endeks değeri 2011 yılında 100 iken, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 133 ve 135 olarak gerçekleşmiştir. YÜD’ün pazar payı incelendiğinde ise endeksin yıllar itibarıyla sırasıyla 100, 133 ve 135 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
ç) Stoklar
1) YÜD’ün önlem konusu üründe dönem sonu stok verileri miktar bazında incelendiğinde, 2011 yılında 100 olan stok miktarı endeksi değerinin, 2012 yılında 82’ye gerilediği, 2013 yılında ise 91’e yükseldiği görülmektedir.
d) İstihdam
1) YÜD’ün önlem konusu ürün üretiminde çalışan direkt işçi sayısının endeks değeri 2011 yılında 100 olarak kabul edildiğinde, söz konusu değerin 2012’de 112’ye yükseldiği, 2013 yılında ise 116 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
e) Verimlilik
1) YÜD’de önlem konusu ürün için çalışan işçi başına üretimi yansıtan verimlilik endeks değeri 2011 yılında 100 iken, 2012 yılında 112, 2013 yılında ise 97 olarak gerçekleşmiştir.
f) Maliyetler ve karlılık
1) YÜD’ün önlem konusu ürün ağırlıklı ortalama birim ticari maliyet endeksi 2011 yılında 100 iken, 2012 yılında 86, 2013 yılında ise 75 olarak gerçekleşmiştir.
2) YÜD önlem konusu ürün yurtiçi satışlar karlılık endeksi 2011 yılında -100 iken, 2012 yılında -103, 2013 yılında 323 olarak gerçekleşmiştir.
3) YÜD’ün önlem konusu üründe yurtiçi satışlar birim karlılığı 2011 yılında -100 iken, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla -87 ve 256 olarak gerçekleşmiştir.
g) Nakit akışı
1) YÜD’ün önlem konusu ürün satışından elde ettiği nakit akışı endeksi (kar+amortisman) 2011 yılında 100 iken, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 64 ve 598 olarak gerçekleşmiştir.
ğ) Büyüme
1) YÜD’ün bütün faaliyetleri ile ilgili olarak aktif büyüklüğü 2011 yılında 100 iken, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 108 ve 116 olarak gerçekleşmiştir.
h) Sermaye ve yatırımları artırma yeteneği
1) YÜD’ün sermaye artırma yeteneğini görebilmek için YÜD’ün bütün faaliyetlerinde kullanılan öz sermayesi incelenmiştir. Buna göre, 2011 yılında 100 olan öz sermaye endeksi, 2012’de 100, 2013 yılında ise 95 olarak gerçekleşmiştir.
2) Tevsi yatırımlar endeksi 2011 yılında 100 olarak kabul edildiğinde, endeksin 2012 yılında 37’ye gerilediği, 2013’te ise 51 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
ı) Yatırımların geri dönüş oranı
1) YÜD’ün bütün faaliyetleri ile ilgili olarak yatırımların geri dönüşünü yansıtan öz sermaye karlılığı (Kar/Öz kaynak) oranının endeks değeri 2011 yılında 100 iken 2012 yılında 134, 2013’te ise 91 olarak gerçekleşmiştir. YÜD yatırım hasılatı (Kar/Aktif Toplamı) ise 2011 baz yılında 100 iken, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 125 ve 74 olarak gerçekleşmiştir.
Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesi
MADDE 15 – (1) YÜD’ün ekonomik göstergeleri incelendiğinde yurtiçi satış miktarı, maliyetler ve istihdam gibi göstergelerin olumlu bir seyir izlediği görülmektedir.
(2) İnceleme dönemi süresince olumlu seyreden üretim miktarı, verimlilik ve üretim kapasitesi göstergelerinde 2013 yılında gerileme gözlenmiştir. Kapasite kullanım oranı artış trendinde olmakla beraber düşük bir seviyede seyretmektedir.
(3) 2012 ve 2013 yılları için YÜD’ün sınai ve ticari birim maliyetleri ile yurt içi birim satış fiyatlarında baz yıla göre gerileme görülmektedir. 2011 ve 2012 yıllarında önlem konusu ürün yurt içi satışlarından zarar etmekte olan YÜD, 2013 yılı yurt içi satışlarından kar etmiştir. 2013 yılında görülen fiyat baskısındaki gerilemeye rağmen YÜD azalan birim maliyetini yurtiçi satış fiyatına yansıtamamış, bununla birlikte 2013 yılında YÜD yurtiçi satış fiyatlarında görülen kırılma artmıştır.
(4) 2013 yılında öz sermaye karlılığı ve yatırım hasılatında gerileme gibi olumsuz koşulların da mevcut olduğu görülmektedir.
(5) YÜD pazar payı endeksi inceleme dönemi süresince yıllar itibarıyla sırasıyla 100, 133 ve 135 düzeyinde gerçekleşmiştir. Önleme konu ülkelerin toplam pazar payı endeksinin yıllar itibarıyla sırasıyla 100, 99, 128 olarak artış gösterdiği; diğer ülkelerin pazar payı endeksinin 100, 122 ve 106 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Bu durumun, önleme konu ülkeler ÇHC, Endonezya ve Hindistan’dan ithalatta 2009 yılı başında önlemin yürürlüğe girmesi ve Malezya, Pakistan, Tayland ve Vietnam menşeli ithalata yönelik 2012 yılı sonunda başlatılan damping soruşturmasının 2013 yılı süresince devam ederek 2014 yılı başı itibarıyla önlem getirilerek sonuçlanmasından kaynaklandığı değerlendirilmekte ve yıllar itibarıyla ihracatçı ülke sıralamasında değişimlerin gerçekleştiği görülmektedir.
(6) 2006 yılından 2009 yılına kadar tüm ülkeler arasında ilk üç sırayı şikâyet konusu ülkeler almakta iken önlemin yürürlüğe girmesi ile başta ÇHC menşeli olmak üzere önleme konu ülkeler menşeli ithalatın zayıfladığı ve bu ülkelerin kaynak ülke sıralamasındaki yerlerini genel olarak 2014 yılında sonuçlanan damping soruşturmasına konu dört ülkeye bıraktığı görülmektedir. Ancak, 2013 yılı verilerine göre Endonezya ve ÇHC menşeli ithalatta artış yaşanmış olup, bu ülkelerin pazar paylarını arttırdığı, Hindistan menşeli ithalatın ise 2013 yılında azalan tüketime rağmen pazar payını korumayı başardığı görülmektedir. 2013 yılında meydana gelen kaynak ülke sıralama değişikliklerinde, Malezya, Pakistan, Tayland ve Vietnam menşeli ithalat için 2013 yılında devam eden soruşturmanın etkisinin bulunduğu değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, Malezya, Pakistan, Tayland ve Vietnam menşeli ithalata yönelik alınan önlemleri müteakip söz konusu üründe pazar paylarındaki değişimlerin tekrar şikâyet konusu ülkeler ÇHC, Endonezya ve Hindistan lehine olabileceği öngörülmektedir.
(7) Tüm ekonomik göstergeler beraber değerlendirildiğinde, YÜD’ün bahse konu ülkeler menşeli ithalat ile yoğun bir rekabet içerisinde olduğu, önleme konu ülkelerden gerçekleşen ithalatta önlemin alındığı 2009 yılı sonrasında yaşanan gerilemede mevcut önlemin etkili olduğu, YÜD’ün önlem konusu üründe zarara açık olduğu ve bu bakımdan kırılganlığının devam ettiği anlaşılmaktadır.
(8) İlgili taraflarca, bazı ekonomik göstergelerde olumlu gidişatın olduğu bu durumun zararın devamı veya yeniden meydana gelmesine bir işaret olamayacağı ifade edilmiştir. Zarar göstergelerinden hiç birinin tek başına kesin biçimde belirleyici bir yargıya temel teşkil edemeyeceği bilinmekle birlikte, ekonomik göstergelerdeki düzelme mevcut dampingekarşı önlemin etkili olduğuna, önlemin kalkması halinde bu zarar göstergelerindeki düzelmenin bozulabileceğine işaret etmektedir.
(9) İlgili taraflar, zarar verilerinin incelenmesinde sadece YÜD olarak kabul edilen firmaların verilerinin kullanılması gerektiğini, ancak pazar payı analizinde YÜD içinde yer almayan diğer yerli üreticilerin de yurtiçi satış verilerinin alındığını ifade etmiştir. Ancak pazar payı analizi için hali hazırda pazarın gerçek büyüklüğünün bilinmesi gerekmektedir. Diğer yerli üreticilerin yurtiçi satışları pazarın büyüklüğünün hesaplanmasında dikkate alınmış olup, bu verilerin alınmaması halindeYÜD’ün pazar payı analizi anlamsız hale gelecektir. Bu bağlamda söz konusu iddia kabul edilmemiştir.
(10) İlgili taraflar, başvuruda yer alan 2013 verilerinin lineer olarak tam yıla tamamlandığı, mevsimsel ve takvimsel ayarlamaların yapılmadığını ifade etmişlerdir. Mevsimsel ve takvimsel bir ayarlamayı gerektirecek bir durum hiçbir ilgili tarafça ileri sürülmediğinden ve soruşturmada bu yönde bir belirleme yapılmadığından iddia kabul edilmemiştir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Dampingin ve Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi
İhtimalinin Değerlendirilmesi
Genel açıklamalar
MADDE 16 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı incelenmiştir.
(2) Bu çerçevede, soruşturmaya konu ülkelerdeki yerleşik kapasite, ihracat kabiliyeti, ihraç fiyatları ve bu ülkelerdeki mevcut yerleşik kapasitenin Türkiye’ye yönlendirilmesi olasılığı ile esas soruşturmada tespit edilen damping marjları başta olmak üzere damping ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesi ihtimaline ilişkin diğer unsurlar incelenmiştir.
Önleme konu ülkelerdeki yerleşik kapasite ve ihracat potansiyeli
MADDE 17 – (1) Önlem konusu ürünün küresel piyasasındaki gelişmeler ve önleme konu ülkelerdeki yerleşik kapasiteye ilişkin inceleme, Uluslararası Ticaret Merkezi-UTM (International Trade Center) verileri kullanılarak yapılmıştır.
a) Dünya geneli
1) Önlem konusu ürünün dünya genelinde 2011’de 2.072.012 ton, 2012’de 2.112.198 ton, 2013’te ise 1.862.001 ton toplam ihracatı gerçekleşmiştir.
2) 2013 yılında dünya genelinde miktar bazında en çok ihracat gerçekleştiren ülkeler sırasıyla ÇHC (%36), Endonezya (%27) ve Hindistan (%12) olmuştur.
3) Önlem konusu ürünün dünya geneli ortalama ihraç birim fiyatları incelendiğinde, birim fiyatların 2011 yılında 4,49 ABD Doları/Kg, 2012 yılında 3,99 ABD Doları/Kg, 2013’te ise 4,50 ABD Doları/Kg düzeyinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
b) ÇHC
1) ÇHC’nin dünyaya ihracatının 2011’de 510.250 ton, 2012’de 547.935 ton, 2013’te ise 665.255 ton olduğu görülmektedir.
2) 2011-2013 döneminde ÇHC’nin ihracatındaki ortalama birim fiyatlar ele alındığında, birim fiyatların sırasıyla 4,27 ABD Doları/Kg, 3,7 ABD Doları/Kg ve 3,57 ABD Doları/Kg seviyesinde oluştuğu görülmektedir. ÇHC’nin ortalama ihraç birim fiyatlarının, dünya genelinde gerçekleşen ortalama birim fiyatların altında seyrettiği görülmektedir.
3) UTM verilerine göre 2011-2013 döneminde ÇHC’nin Türkiye’ye ihracatındaki birim fiyatların 4,24 ABD Doları/Kg, 3,62 ABD Doları/Kg ve 3,43 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği, inceleme dönemi süresince bu birim fiyatların ÇHC’nin dünyaya ihracatında gerçekleşen ortalama birim fiyatların altında kaldığı görülmektedir.
c) Endonezya
1) Endonezya’nın dünyaya ihracatının 2011’de 379.268 ton, 2012’de 426.851 ton, 2013’te ise 495.689 ton olduğu görülmektedir.
2) 2011-2013 döneminde Endonezya’nın ihracatındaki ortalama birim fiyatlar ele alındığında, birim fiyatların sırasıyla 3,54 ABD Doları/Kg, 3,03 ABD Doları/Kg ve 2,86 ABD Doları/Kg seviyesinde oluştuğu görülmektedir. Endonezya’nın ortalama ihraç birim fiyatlarının dünya genelinde gerçekleşen ortalama birim fiyatların altında seyrettiği görülmektedir.
3) UTM verilerine göre 2011-2013 döneminde Endonezya’nın Türkiye’ye ihracatındaki birim fiyatların 3,58 ABD Doları/Kg, 2,89 ABD Doları/Kg ve 2,73 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği, 2011 yılı haricinde bu birim fiyatların Endonezya’nın dünyaya ihracatında gerçekleşen ortalama birim fiyatların altında kaldığı görülmektedir.
ç) Hindistan
1) Hindistan’ın dünyaya ihracatının 2011’de 257.849 ton, 2012’de 218.567 ton, 2013’te ise 224.786 ton olduğu görülmektedir.
2) Hindistan’ın ihracatındaki ortalama birim fiyatlar ele alındığında, birim fiyatların sırasıyla 3,65 ABD Doları/Kg, 3,07 ABD Doları/Kg ve 3,10 ABD Doları/Kg seviyesinde oluştuğu görülmektedir. Hindistan’ın ortalama ihraç birim fiyatlarının, dünya genelinde gerçekleşen ortalama birim fiyatların oldukça altında seyrettiği tespit edilmiştir.
3) UTM verilerine göre inceleme döneminde Hindistan’ın Türkiye’ye ihracatındaki birim fiyatların 3,75 ABD Doları/Kg, 3,07 ABD Doları/Kg ve 3,08 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği, 2012 yılında bu birim fiyatın Hindistan’ın dünyaya ihracatında gerçekleşen ortalama birim fiyata eşit olduğu, 2013’te ise anılan birim fiyatın altında kaldığı görülmektedir. İnceleme dönemi süresince Türkiye önlem konusu üründe Hindistan’ın en çok ihracat gerçekleştirdiği ülke olmuştur.
Türkiye pazarının önemi
MADDE 18 – (1) Türkiye, tekstil sektörünün büyüklüğünden ötürü ÇHC, Endonezya ve Hindistan için önemli bir pazar olarak değerlendirilmektedir. Soruşturma konusu üründe Türkiye’nin iç pazar büyüklüğünün ve büyüme potansiyelinin mezkûr ülkeler için cazip bir seviyede olduğu ve Türkiye’nin önleme konu ürün tüketim endeksinin 2012 yılındaki gerilemeye rağmen artış eğiliminde olduğu görülmektedir.
(2) Şikâyet konusu ülkeler, UTM 2013 verilerine göre dünya ihracatında ilk üç sırayı paylaşmaktadır. Türkiye, Endonezya’nın bu üründe en çok ihracat gerçekleştirdiği 3 üncü ülke iken, Hindistan’ın en çok ihracat gerçekleştirdiği ilk ülke konumundadır.
(3) YÜD ile yapılan görüşmelerde dile getirilen başta kumaş olmak üzere dokumacılık sektöründe yaşanan ekonomik canlılığın ve iç talep artışının orta vadede de devam edeceği değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, kesik elyaf ipliğine olan talebin bu paralelde gelişeceği ve talebin önümüzdeki yıllarda artacağı öngörülmektedir.
Değerlendirme
MADDE 19 – (1) Bu aşamada, önleme konu ülkelere yönelik uygulanmakta olan dampinge karşı önlemin sona ermesi halinde dampingin ve zararın devam edip etmeyeceği veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı konusu incelenmiştir.
(2) Yukarıdaki bilgiler ışığında, önleme konu ülkelerin gerek kapasite gerek ihracat bakımından önleme tabi söz konusu üründe dünyanın en önde gelen ülkeleri olduğu; genel ihracatlarının yıldan yıla artış gösterdiği; bu ülkelerin önlem konusu üründe Türkiye’ye diğer ülke pazarlarına göre daha düşük fiyatlarla ihracat gerçekleştirebildiği; yürürlükte bulunan önlemin kaldırılması sonucu düşük fiyatlı ihracatın artan kapasitesiyle beraber ülkemize kolayca yönlendirilebileceği; yine önlemin ortadan kalkması halinde önleme konu ülkelerde yerleşik üreticilerin/ihracatçıların muhtemel davranışını yansıtması bakımından esas soruşturmada hesaplanan damping marjları göz önüne alındığında dampingli ithalatın ve YÜD’ün 2011 ve 2012 yıllarında görülen zarar durumunun devamının muhtemel olduğu mütalaa edilmektedir.
(3) İlgili taraflarca, zararın devamı veya yeniden meydana gelmesi ihtimalinin başka bir soruşturmaya dayandırılarak değerlendirildiği, somut kanıtlara dayandırılmadığı ifade edilmiştir. Hâlbuki zararın devamı veya yeniden meydana gelmesi ihtimaline ilişkin değerlendirmeler mevcut NGGS verileri kullanılarak yapılmıştır.
(4) İlgili taraflarca, Hindistan menşeli ithalata ilişkin olarak değişen bazı durumların olduğu, ihraç edilen ürünlerde kullanılan girdilerin ithal vergilerinin ortadan kaldırıldığı Duty Entitlement Pass Book (DEPB) adlı programın artık yürürlükte olmadığı, Hindistan menşeli ithalatın birim fiyatının arttığı, ayrıca Rupi’nin değer kazandığı ifade edilmiştir. Ancak bunlar marj hesabına ilişkin hususlar olup, mevcut NGGS kapsamında yeniden damping marjı hesabı yapılmadığı için görüşler dikkate alınmamıştır.
(5) İlgili taraflarca, normal dampinge karşı önlemin 5 yıllık süresinin sonunda 14/1/2014 tarihinde son bulması gerektiği ifade edilmiştir. Ancak DTÖ Anti Damping Anlaşmasının 11.3 maddesi ile İthalatta Haksız Rekabetin Önlemesi Hakkında Yönetmeliğin 35 inci maddesi bağlamında önlemler NGGS sonuçlanıncaya kadar yürürlükte kalmaya devam etmektedir.
(6) İlgili taraflarca, soruşturma konusu üründe 7 ülkeye karşı önlemin yürürlükte olduğu, Türkiye’nin kesik elyaf ithalatının önemli kısmının önleme tabi olduğu ifade edilmektedir. Ancak DTÖ Anti Damping Anlaşması ve onunla uyumlu İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Mevzuat önlem alınabilecek ülke sayısı konusunda bir sınırlama getirmemektedir.
(7) İlgili taraflarca, dampinge karşı önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingin ve zararın devam edeceğine veya yeniden meydana geleceğine dair incelemenin yapılmadığı ifade edilmiştir. Ancak buna ilişkin değerlendirme tebliğin ilgili bölümlerinde yapılmıştır.
ALTINCI BÖLÜM
Diğer Hususlar
Zararın devamı veya yeniden meydana gelmesini etkileyebilecek diğer unsurlar
MADDE 20 – (1) YÜD’de zararın devam etmesi veya yeniden meydana gelmesine yol açabileceği düşünülen diğer bilinen unsurlar incelenmiştir.
Üçüncü ülkelerden ithalat
MADDE 21 – (1) Önlem konusu üründe önleme konu ülkeler haricindeki ülkelerden yapılan ithalatın, genel ithalat içindeki payının 2008 yılında %24 iken, önlemin yürürlüğe girdiği yıl olan 2009’da %49, 2010’da %58, 2011’de %61, 2012’de %66 ve 2013’te ise %57 seviyesinde gerçekleştiği görülmektedir.
(2) Öte yandan ÇHC, Endonezya ve Hindistan’ın yanı sıra, soruşturma konusu üründe 8/4/2014 tarihli ve 28966 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2014/2) ile Malezya, Pakistan, Vietnam ve Tayland menşeli ithalat için de değişen oranlarda dampinge karşı önlem 8/4/2014 tarihi itibarıyla yürürlüktedir.
(3) Bununla birlikte, bahse konu hususların soruşturma konusu önlemin yürürlükten kaldırılması halinde dampinginve zararın tekrar meydana gelebileceğine ilişkin bu Tebliğdeki tespitleri ortadan kaldıracak nitelikte olmadığı görülmektedir.
Diğer unsurların etkisi
MADDE 22 – (1) Yapılan inceleme neticesinde, önlem yürürlüğe girdikten sonra önleme konu ürünün kullanım alanı ve tüketici algılanmasının aynı kaldığı ve dolayısıyla tüketim eğiliminde bir değişiklik olmadığı; önleme konu ürün ile YÜD tarafından üretilen benzer ürünün üretim teknolojisinde önemli bir değişim olmadığı, ayrıca, gözden geçirme döneminde önleme konu ürünün ithalatında ve ihracatında Türkiye’de ve önleme konu ülkelerde ticareti kısıtlayıcı bir gelişmenin gerçekleşmediği tespit edildiğinden, dampingli ithalatın devamı veya yeniden meydana gelmesi dışında diğer bilinen unsurlardan herhangi birinin YÜD’de zararın devam etmesi veya yeniden meydana gelmesi üzerinde önemli olumsuz etkiye neden olamayacağı belirlenmiştir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Değerlendirme
Değerlendirme
MADDE 23 – (1) Uygulanmakta olan dampinge karşı önlemlerin sona ermesi halinde, damping ve zararın devam edip etmeyeceği veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı konusu incelenmiş olup, önlemlerin yürürlükten kalkması durumunda üretici/ihracatçı firmaların önlemlerin yokluğundaki davranışlarını yeniden yansıtacak olan esas soruşturmada tespit edilen damping marjının önemli seviyelerde olduğu; YÜD’ün ürün karlılığı, üretim, kapasite kullanım oranı, yurtiçi satışlar, istihdam ve pazar payı gibi göstergelerinin olumlu seyir izlediği; bunun yanı sıra soruşturma konusu ülkelerin yüksek üretim ve kapasiteleri ile dünya ihracatındaki lider konumunu sürdürdüğü görülmüştür. Bu kapsamda, mevcut önlemin ortadan kalkması durumunda dampingli ithalatın ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu sonucuna varılmıştır.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Sonuç
Karar
MADDE 24 – (1) Soruşturma sonucunda, yürürlükteki önlemin ortadan kalkması durumunda dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu tespit edildiğinden, ÇHC, Endonezya ve Hindistan menşeli “sentetik ve suni devamsız liflerden iplikler” (kesik elyaf ipliği) için 12/1/2009 tarihli ve 27108 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (2009/1) ile yürürlüğe konulan önlemlerin, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nun kararı ve Ekonomi Bakanı’nın onayı ile aşağıda gösterilen şekilde değiştirilmeden uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.
GTP |
Madde |
Menşe Ülke |
Üreticiler |
Dampinge Karşı Önlem (ABD Doları/ Kg) |
|
|
55.08; 55.09
(5509.52; 5509.61;
5509.91 hariç)
55.10 (5510.20 hariç);
55.11 |
Sentetik ve suni devamsız liflerden iplikler |
ÇHC |
Nantong A-Z Textıle Co.,Ltd. |
0,49 |
|
Diğerleri |
0,80 |
|
Hindistan |
Rswm Limited |
0,29 |
|
Diğerleri |
0,39 |
|
Endonezya |
PT Elegant Textile Industries |
— |
|
PT Sunrise Bumi Textile |
— |
|
PT Apac Inti Corpora |
0,23 |
|
PT Kamaltex |
0,25 |
|
PT Sinar Panua Djaja |
|
PT Bitratex Industries |
|
PT Hımalaya Tunas Texindo |
|
PT Indoroma |
|
PT Lotus Indah Textile Industries |
|
PT Srı Rejeki Isman-Sritex |
|
PT Kewalram Indonesia |
|
PT Lotus Indah Textile Industries |
|
PT Embee Plumbon Tesktil |
|
PT Indo Liberty Textiles |
|
PT Himalaya Tunas Texindo |
|
Polysindo Eka Perkasa |
|
PT Kawalram |
|
Diğerleri |
0,40 |
|
Uygulama
MADDE 25 – (1) Gümrük idareleri, Karar maddesinde gümrük tarife istatistik pozisyonu numarası, tanımı, menşe ülkesi ve üreticileri belirtilen eşyanın, diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, ithalatında karşılarında gösterilen oranda dampinge karşı kesin önlemi tahsil ederler.
Yürürlük
MADDE 26 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 27 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
|